6 Haziran 2008 Cuma

git zaman!

Gel zaman git zaman.. hiçbir yerinden başlanmayan ya da elbet zamanın tenhasında unutulacak hikayeler, yok sayılmış ve yorgun… ama dokunmasız bir hiçlikte apansız yakalınıveren…
Gitmeler-kopuk
Ayaz sersemi bir gölge uzak; upuzak yerinde dünün,
kim görür-kim unutma oyununda galip gelir?....

Parçaları birleşmiyor hayatın. koptuğu yerde bırakılan; ama ille de birilerinin sahiplendiği; tıpkı bir akşamüstü gibi. Uzun susmalardan sonra sessizce kalkıp giden birileri gibi... Tutsak sözcüklerin ışığa yazgılı kaçışmalarını izliyor o birileri. Ellerinde yazılı-yazısız ama ille de dilsiz hatıraların yarası. Kapanmıyor….birileri-bazı eksik yüzlü birileri başkalarının hikayesinde yorgun düşüyor. Uykuya dağılıyor birbirini tutmayan özlemler. Açık yara sızlar. Yarlardan düşer, bin parça ama çok zaman hiçbiri birinin değil…
Gel-git
Zaman kör ve dilsiz.
“Hani bir zaman bir yerde yeniden”
Oysa hala dilde bir inilti… “hiç” hem de hiç…
Gözlerden uzak sisler içinde alıntılıyor hayat özlemi. Sessizce; ılık bir yaz akşamı içlerde kan kurusu sızılar…buruk ve coşkulu. Gitmek bırakmak kadar kolay olmuyor. Adımlar geriye düğümlüyken haritada en uzak yer yaraların kabuk tutuşu, kırmızı bir iz bırakışı demek unutmaksa çok sonraların hesabını görmeden uzun bir uykuya emanet edilmiş elveda… yok sayılan,gel-git
Ve ne yazık
Çok çabuk silinen zaman….

2 yorum:

Greensleeves dedi ki...

gel zaman !
peri kondu sirrima...
git zaman !
zira yaslanmaz periler...

Tijen dedi ki...

Dileklerin konusunda sonsuz teşekkürler peri kadın. Darısı başına!

düş zaman peşime

düş zaman peşime
sadece ikisi kaldı hayatta.bu fotoğraftan kalan;soluk almayı beceren iki kişi.diğerlerinin terkine inat,yaşamda direten iki kişi.hangileri ölüme bakıyor...hangileri hayatta diretiyor...hangileri yas bıraktı hangileri acı parçalarını süpürür hala...

her şey

her şey
onlarsız yaşanmıyor...sanal beyinlilere,sokakarası uyuşuklarına,vakitsiz yığınlara inat hem de

zaman ki sonsuzdur

zaman ki sonsuzdur
yaşamım boyunca içimi kemirttiniz.evlerinizle.okullarınızla.iş yerlerinizle.özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. ölmek istedim dirilttiniz.YAZI YAZMAK İSTEDİM AÇ KALIRSIN DEDİNİZ.aç kalmayı denedim serum verdiniz.DELİRDİM.Kafama elektrik verdiniz.ben bütün bunların dışındayım.

sylvia plath çizgisi

sylvia plath çizgisi
kalbimin sızısı...hiçbir şeye benzemeyen.herkesten kıskanır gibi sevdiğim...

tezer&deniz

tezer&deniz

tomris uyar...inceliklim,açık sözlüm,erken yitenim

tomris uyar...inceliklim,açık sözlüm,erken yitenim
Yoz bir toplum düzeninde yaşamaktan usanıp yaşamlarına son verenlere, üstlerine gaz döküp kendini yakanlara, hasta gözüyle bakıyoruz. Onları ruh hastası saymakla, insanın insanca yaşamak hakkına, insan olarak yaşayamıyorsa, yaşamı dışlama hakkına tepeden bakıyoruz. İnsan yaşadığı toplumdan utanç duyduğu için pekala canına kıyabilir, inanıyorum buna. Böyle önemli bir kararın arifesinde, öteki kararlardaki bocalamalara da yer yoktur üstelik: kaldırım kirlense de olur, banyo kanlansa da, çocuklar korksa da, dostlar üzülse de. Bu tür incelikler, kaygılar çok geride kalmıştır.

deniz bilgin

deniz bilgin
sessizce yittin; sesini duyan????

FURÛĞ-İ FERRUHZÂD

FURÛĞ-İ FERRUHZÂD
"Tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir seni kendinde tekrarlayarak çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek" ne çok var yitenlerden..ne de güzeldin.ne büyük sözleri fısıldadın gecenin kulağına.duymamanın hazzına kapılmış lal kalabalıklar arasında elbet var ışığını koklaya koklaya izinden gelen birileri

.....

.....

ZELDA NİLGÜN MARMARA nil'de gün ansızın battı.k.İ

ZELDA NİLGÜN MARMARA nil'de gün ansızın battı.k.İ
ey iki adımlık yer küre!senin bütün arkabahçelerini gördüm ben

selçuk baran

selçuk baran
haziran'dır,Arjantin tangoları'dır..kimselerin adını zikretmeyip hayata küstürdüğü sözcüklerin en güzel ustasıdır.erken çekip gidenlerdendir.az kaldı bitiyor derken bir bir önünde ölüm penceresi açılmıştır..sevdiğimiz ne kaldı...kim ellerimizi tutacak korkudan buz kestiğinde.kitapları basılmaz,sahaflar o "adam"ı tanımıyorum der...kim, peki kimin vicdanı sızlar?

Die Verwandlung