bir zaman susarsa söz, irileşerek uzaklaşan pasın izini sürüyordur, ya da büyük bir duvarın altından birilerine bir el uzanmıştır; ; yer belirsiz, yıkıntı yok sayılacak kadar uzak-gölgesiz...el kalakalır; ucundaki nefessiz. ve birden bir şey olur. daha iri bir çöküntü kendine gölge salar.artık yitecek bir şey yoktur ve öylece beklenir yenileri.
ayağa kalkamıyorsam bir sözden diğerine; yıkımlardan hayatlara evrildiğimden..sözler bencildir çok zaman, elin kalem tutamayışına aldırmaz.daha fazlasının yoksunluğunda kendi kanıyla beslenen, ölmemekte-her nedense- direnene acımaz. bir bir eksiltir cümleyi...ardı ardına yıkılan duvarlardan hayat çıkmayacağını anlamaksa yılların posasıdır.anlayıp dinlemekse, bin yıl yaşasa büyüyemeyene göre değildir....üzgünüm.bir yer çok kan kaybetti..ve kurabileceğim hiçbir cümle acının yerini imleyemedi...
12 Nisan 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)