
ardında sadece bir esinti..
yüzleri anımsayacağız
bir başka kentte yine kendimiz olmanın ^ umutları
bavullara sığmayacak acılar
en ağırından başlayıp boşaltmaya
incecik bir yağmura dönecek yüzümüz
buğusunda kalacağız dersaadetin
gitme diyen sesinde;
aşınmış, yıpranmış, güzelliğini duvardaki sarı fotoğraflarda arayan bir kadının kırıklığı kalacak
kaybettiklerime alışamadan
siz nereye diyecek: ağlamayacağız;güz gülmelerin vaktiyle gelecek
5 yorum:
canımı taşıyan,kalbimin tek sahibi....ömrümü senin ellerine bırakıp uykuların en huzurlusunu seninle uyudum. hep hayal kurdum sen gerçek yaptın.güzüm,güz prensim...aşkın bile yetersiz kaldığı şeyi sende tanıdım. aynadan yansıyan yüzüm, dünyaya gelme sebebim..senden fazla neyi sevebilirim ki...yine seni yine seni....
sen nasıl bir kadınsın...bi aşkı insan yaşayarak tüketir yitirir, sense her gün çoğaltıyosun ve ben uzaktan izlerken seni düşünüyorum düşüüyorum.... aslında şu resimdeki ev takıldı aklıma komşu olsak...
aşkı ancak yaşarken çoğaltabiliriz.evrenin aşkla hala var olduğunu sanıyorum. ve ne yazık ki bu yüzyılda her şey gibi aşk da fast food ve çok satanlar gibi yaşanıyor. bizler belki fosil; ama kalbimizin kocamanlığıyla ayaktayız...
komşu olmaya gelince.birgün mutlaka...
aşkın varlığı ve yokluğu arasında çelişiyorum zaman ve yaşantılar öğretti bunu bana,ben en çok aşkı seven ben şimdi uzaktan bakıyorum seyrediyorum iç yüzlerini bilmek istemeden birbirine dokunan öpen sarılan insanları imrenerek seyrediyorum sanki bana artık hiç uğramayacak sanıyorum bitmiş kapanmış o defter en çok ona aşık olup onu yaşamışım hayatımın uğuruymuş bitmiş yenisi yokmuş...o hayata erken gelmiş ben geç kalmışım....
şu komşu olma meselesi iyi hoşta yemek tarifi isteme benden,ama kıyamam sana gel her akşam kurarız bahçede bi çilingir akşamı sabah kavuştururuz...
düş gibi bir yazı ve seçtiğin fotoğraf karesi.
((:
Yorum Gönder