kıpkırmızı şiirim benim
gece yarısı elimde kırılan kadehin dudak izi
yaslı yorgun bahçelerde çığlıklarla büyüyen o ağacı
anımsa
bir çocukluk ya da ilk gençlik..
adına ne dersen o kabulüm
yalnız sonrası olmasın
son cümlede bir duraksa isterim
kadın kokan bir sokakta
yine bir kadın sesinde sabahladığını bileyim...
bu yeter bana..
12 Ocak 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 yorum:
yüreğine sağlık duygularına sağlık..
senin de hem de çok... senin o güzel yorumların nasıl şevklendiriyor beni..
okurken aklıma iki gün önce yaşadıgım bişey geldi sanki kuzeninin hislerini anlamış gibi..
anlar belki kim bilebilir ki bunu:) malum olmuş da olabilir
yine cok güzeldi. diğerleri gibi...
sizi burada görmek de çok güzel...teşekkürler efendim...
ya da kıpkırmızı bir şarapsın sen
şiir okudukça
bir kadın sesini
kana bulayan.
kadın kokan bir sokak düşündüm. sence kadının hangi kokusunu alırdı? yataktan kalktığı andaki kokusunu mu, parfümlenmiş kokusunu mu, mutfaktaki kokusunu mu?
deniz gelmişti aklıma...denizden yeni çıkmış ve az sonra yine denize dönecek gibi...başka bütün kokulardan muaf kalabildiği o bir tek an...sokak yaz akşamına bulanır ya birden o kokuyla...bütün ekler, seslenişler, isimlendirmeler hariçte bekler.öyle bir koku..ama sen olacaksan tijen, biraz baharat kokusu, akdeniz otları da süzülecektir araya ve hiç ayrıksı durmayacaktır...
"başka başka zamanlardan, o buruk yağmurlu şarkı sözleri gibi bu"... şarkının adı gelmez ya bir türlü dilin ucuna...ama her şeyiyle, bütün yaşamışlıklarıyla diridir daha..öyle olsun isterdim bütün cümlelerin sonu...isimsiz şarkılarla gelsin akla...
neden yazmıyorsun
özledim kelimelerini:(
bir kaç gündür ben de bu sorunun cevabının peşindeyim.bazen olmuyor,en fenası da sözcüklerin benim komutlarımdan bağımsız hareket edişi.bekliyorum keyiflerinin gelmesini_kaçmasını mı demeli yoksa.ama teşekkürler.böyle sözler cesaret demek....
uzun zaman oldu yazı yazmamışsın ben bir adres değişikliği yaptım peri..
gayyor.blogspot.com
bazen kendi ellerinin başka bir kadının ellerinde olduğunu hissedersin, sen susarsın o yazar. bir bakarsın ki senin yerine haykıran odur.
ağır aksak konuşuyorum aslında..yazdıklarım kendini siliyor sürekli..yeniden deniyorum...yorulup vazgeçtiğimde konuşmaya başlıyorlar...ben aracıyım sanırım..söylediklerini yazana dek yorup tükettikleri...
müthiş:)
Yorum Gönder