16 Temmuz 2008 Çarşamba
özürlü özleyiş...
kör kurumuş bir yola yürümekle gözlerin hiçe kapanışı...ne fark eder? ılıktı yaz başıydı; belki de ben uydurdum. öyle olmasını umardım. sen böyle dilemez miydin?
... sonra unutuldu. neden sonra adının geçtiği yerlerde sadece başka bir cümlenin beklentisiyle sustular. ben içime konuştum; hep!.. adınla anılan bir güzelliğin emanet olduğunu, elde kalan son şeye benzediğini bildiğim için..
susarsam sesin yiter sandığım için.
özlemek acının temize çekilmiş hali mi; korkutan cümlelerin arasına sinmiş bir iyilik umudu gibi? hangi coğrafyada derin acıların yerini kahkaha alır? daha deli yakmaz mı yokluk?
sordum..
kimse bir şey diyemedi. çok fazla deyip susanlar oldu. maskeli yaraların kahır bulaşmış özürüydü bu..
özür dileyenler çıktı. unuttukları için..
ben unutmadım...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
çok acı çekiyorum sevgili perim. bana acıyı dindirecek bir iksir verebilir misin?
bu sözün bana lale müldürün bir şiirini anımsattı. "bana bir hayat çiz banliyöler jülyeti/siklamen bir kış masalının merkezinden dağılan.." diyordu. çok dokunaklıdır yazımındaki coşkuya karşın. acı yerleşiktir ne yazık ki...ne kadar ovalansa çıkmayan. ama onunla oynamanın, onu şaşırtmanın yüzlerce yolu var sanırım...
haklısın perim, onunla yaşamayı öğrenemliyiz. teşekkürler...
Yorum Gönder